Sevgili arkadaşlar merhaba, gündem o kadar yoğun ve yorucu ki inanın yazı yazmaya insanın isteği kalmıyor.

Yazdan çıkıp sonbaharın serin, biraz da hüzün verici atmosferine girmiş bulunmaktayız. Eylül ayında güzel haberler almaya niyet ederek yazıma başlıyorum. Bu haftaki konum MEB’in en zayıf halkası olan zavallı Usta Öğreticiler tabii bu zavallılardan biri de ben olunca değinmeden geçemedim. Yaklaşık 18 yıldır MEB’e bağlı halk eğitimi merkezlerinde usta öğretici olarak çalıştım. Çalışma hayatım boyunca her dönem bir zorlukla karşılaştım, nedeni ise usta öğreticileri MEB’in yıllardır bir yere koyamaması. Usta öğretici iseniz hem öğretmensinizdir hem de değilsinizdir. 657 Devlet Memurları Kanunu’na tabiisinizdir ama öyle bir şey olur ki dış kapının dış mandalına dönersiniz. Kurs açmanız, müdürlerin ve müdür yardımcılarının iki dudağı arasındadır.

Son zamanlarda puanlama sistemi ile bunun önüne geçildi ama yine de keyfi çalışan kurum müdürlerini biliyoruz, görüyoruz. Aldığınız maaş üç kuruştur fakat atanamadığınız ya da başka bir işiniz olmadığından çalışmak zorunda kalırsınız. En iyi okuldan mezunsunuzdur ama saçma sapan bir mevzuatla sizin önünüze alakasız biri geçebilir, kurs açma hakkınız elinizden alınabilir. Yılda sadece 11 ay çalıştırılırsınız, 1 ay işten çıkartılırsınız, nedeni tazminat hakkınızın doğmasını engellemektir. Bütün bu zorluklara usta öğreticilere maaş yatırılmaması da eklendi. Temmuz ayı maaşı yatırılmayan usta öğreticiler çok zor durumda kaldı. Gerekçe ise, önceden borçlanarak ödenek alan MEB’in şimdilerde ödenek geldikten sonra maaş ödemelerini uygun görmesi. Bu duruma itiraz eden usta öğreticilere söylenen, tabiri caizse, "kasada para yok, bekleyin, gelince yatıracağız" şeklinde olması, daha da can sıkıcı. Cimer’e ve birçok ilgili makama mağduriyetini yazan usta öğreticiler seslerini duyuramıyor, üstelik kimsenin umurunda da değil. Evini geçindiren insanlar var.

Haftaya okullar açılıyor, çocuklarının okul masrafını göremeyecek usta öğreticiler var. Bu duruma sessiz kalanlar bir gün sizin için de hak, hukuk, adalet lazım olabilir, memur maaşları bir gün ödenmesin bakalım neler oluyor bu ülkede. Gidişatımızda bunu gösteriyor, bu ülkede her şey mümkün, bir sabah bir de bakmışsınız, emeklilerden başlamışlar maaş ödememeye, öyle ya burası garip bir memleket, her an her şey olabilir. Buradan tüm yetkililere sesleniyorum, lütfen maaşımızı ödeyin. Sizler tatil yaparken usta öğreticiler yazın da çalıştı sırf maaşları ve sigortaları kesilmesin diye çalıştılar. Atadığınız kadrolu bir işe yaramayan birçok öğretmenden donanımlı ve çalışkan olan usta öğreticilerin hakkını verin. Eğer bu bir tasarruf ise, halk eğitimlerde kadrolu olarak öğretmen olup boş boş oturan sadece bir iki kursiyerle kurs açıp kapayan, norm fazlası öğretmenleri emekli ederek tasarruf edebilirsiniz. Halk eğitim merkezlerinin bel kemiği olan usta öğreticilerin lütfen maaşını ödeyiniz ve bu mağduriyete bir son veriniz.

Sevgiyle kalın, hoşça kalın!