Samsun maçı sonrası Alanya kamuoyunun yorumlarına şöyle bir göz atayım dedim. Kimsenin sistem ve futbol adına ağzını açmadığı bir psikoloji hakimdi haklı olarak. Sadece mücadeleye ve fedakarlığa dayalı hayati bir 3 puandı gerçekten. Bu anlamda üst üste yaşanan kayıplardan sonra 1-0’ı koruma içgüdüsü ve kaleyi sağlama alma refleksi bir nebze anlaşılabilir. Yine de futbol seyircisi olarak kaleyi dövdüğümüz ve baskın oynadığımız bir ralli izlenilmediği için taraftarın bir yanı buruktu.
Pereira’nın sistemine değinelim. Makouta ve Vilhena’dan top ayakta iken yarım boşlukta sürekli topsuz koşu atmasını ve pozisyon üretmesini hedeyleyen bu sistem, ayrıca hem ön baskı hem de kenar beki desteği gerektirdiği için merkez ve ilerideki oyuncuların fazla efor sarfetmesine sebep olabiliyor. Tek santrafor da içeride yalnız kaldığı ve rakip stoperleri gerektirdiğince rahatsız edemediği için gol yollarında tıkanıyoruz. Çünkü iki 8 numaramızın yan toplarda ceza sahasında sürekli konumlanmaya alışkın tarzda bir oyun yapıları yok.
Samsun maçında bu sebeple olacak ki bir önceki maçta etkisiz kalan Makouta yerine hem ceza sahası konumlanma problemi olmayan hem de Cordova’nın yükünü biraz daha üzerine alabilecek bir isim Hwang’la başlanıldı. Rakip sağ bekin çevre kontrolü problemi olduğu ve arkasından yapılan iç koşularda çaresiz kaldığı analiz edilmiş olacak ki attığımız golde içte Cordova ve Hwang stoper ve sağ beki biraz öne çekince arkadan bindiren Yusuf’a dokunmak kaldı. Bu anlamda çalışılmış organizasyon işledi diyebiliriz.
Her ne kadar galibiyeti koruyabilsek de iç kanat olarak Vilhena ve Hwang’ın başladığı kenarların Yusuf ve Flo’ya emanet edildiği, biraz da mecburi olan bu sistemin futbol anlamında taraftarı memnun etmediği bir gerçek. Fakat kadro anlamında ve maalesef bu dar rotasyonda yapılabilecek sınırlı şeyler var. Öyle ki rakibi net yakaladığımız geçişlerde dahi ritmimizi bulamıyoruz. Bu maçta hem kaleci Ertuğrul’un ekstra katkısı hem de şansımızın da yardımıyla 3 puanı koparabildik. Öyle görünüyor ki gemiyi sağ salim karaya yanaştırmak için lig sonuna kadar bu mücadelemizi son dakikaya kadar sürdüreceğiz.
Taraftar da gerçekten elinden geleni yaptı ve teşekkür hak ettiler. 90+’larda maç kopmamışken ‘Viking Tezahüratı’ yapılmasa daha iyi olurdu sanki. Bu bir kutlama ve şölen tezahüratı ve rakip bizi sahamıza hapsetmişken ambiansa pek de uymuyor…
Kalan maçlarda 8-9 puan bizi ligde tutacak; öyle ya da böyle Pereira ile akan oyundan henüz gol yemedik. Duran ve yan toplarda yeterli konsantrasyonu sağlarsak bu işi bitirebiliriz.