Kasımpaşa'da deplasmanlarda oynattığı oyun ve aldığı skorlarla ön plâna çıkan Sami Uğurlu'nun gelişi ile Samsun deplasmanı için hepimizde puan umudu vardı. Takımı zaten tanıyan bir teknik ekibin zaman anlamında maça hazırlanma fırsatı da bulduğu bir atmosferde islim üstünde olan Samsun takımına diş geçirebileceğimizi düşündük açıkçası.
İlk gözümüze çarpan şey Hwang ve Balkovec'in yedek beklemesi, Cordova'nın santrafor, Augusto'nun da solda oynaması oldu. Zira Augusto her ne kadar ileride kullanılsa da solda tercih edilmiyordu. Bunlara ufak da olsa dokunuş diyebiliriz. Oyun karateri olarak da yine önde presi bırakmayan ve rakibe kolay oyun kurma imkânı tanımayan bir hüviyette çıktık Samsun deplasmanına. Oyunumuzu da kabul ettirdik. Samsun elbette pozisyonlar buldu fakat bunlar da bizim gibi genelde geçiş oyunundan elde edildi. İki oyun karakteri de hem pres hem de geçiş üzerine olunca hareketli bir oyun da izledik.
Augusto ve Yusuf'un önlü arkalı oynaması, atletizm ve adam eksiltme becerileri oradan çizgiye inme ve orta şansı bulmamızı sağladı. Makouta da içeriyi üçleyince birkaç pozisyona girebildik. Eğer Makouta ceza sahasına bu kaçmaları yapacak ve dengeyi bozabilecek ise idmanlarda bitiricilik de çalışmalı. Zira çok top aldı ve pozisyon buldu, harcadı. Hwang, Augustı ve Nuno Lima'nın harcadıklarını da sayarsak maçın bize dönmesi ve dahi farkı açmamız işten değildi. Gole gelince Janvier'in güzel ortasını usta işi bir kafayla bitiren Cordova'yı kutlamak lazım. Bu sezon pek merkez ileri kullanılmasa da ikili mücadeleleri ve birebirlerdeki üstünlüğü ile takıma katkı sağladı, goller de attı.
Cesur ve iyi bir futbol oynadık ve hak etttiğimiz puanın asgarisini aldık. Kasımpaşa'da iç saha galibiyeti olmayan Sami Hoca ve ekibine Cumartesi taraftarlar olarak hoş geldin diyeceğiz. Umarım hoş buluruz ve çıkışa geçerek ateş hattından sıyrılırız.