Köşe Yazıları

Türkçe Konuş Denildiği İçin İşlenen Bir Cinayet Olabilir Mi?

”Sana Yer Veren, Aş Veren , Kalacak Yer Veren Bir Ülkede Nasıl Bu Caniliği Yapabilirsin?” Merhaba sevgili dostlar. Bugünden itibaren bende artık www.haberibizde.com ailesindeyim. Dilim döndüğünce, kalemim el verdiği sürece sizlere farklı konularda yazılarımı paylaşmaya çalışacağım. Aslında ilk köşe yazımda, ülkemin güzelliklerini, doğa harikalarını, kalbi tertemiz Anadolu insanlarını ve güzel şeyleri sizlerle paylaşmak istiyordum fakat […]

”Sana Yer Veren, Aş Veren , Kalacak Yer Veren Bir Ülkede Nasıl Bu Caniliği Yapabilirsin?”

Merhaba sevgili dostlar. Bugünden itibaren bende artık www.haberibizde.com ailesindeyim. Dilim döndüğünce, kalemim el verdiği sürece sizlere farklı konularda yazılarımı paylaşmaya çalışacağım. Aslında ilk köşe yazımda, ülkemin güzelliklerini, doğa harikalarını, kalbi tertemiz Anadolu insanlarını ve güzel şeyleri sizlerle paylaşmak istiyordum fakat geçtiğimiz günlerde İstanbul Sultanbeyli’nde yaşanan ve kan donduran cinayet haberi, hepinizi olduğu gibi beni de derinden etkiledi. Sen bir ülkeye gel, o ülke sana vatandaşlık versin, sana hak ve hukuk versin, yaşadığın ve sana kucak açan ülkenin her şeyinden yararlanan, tabiri caizse etinden sütünden yararlanan, sonra eline bir silah al ve yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş çalışan emektar öğretmenini çalıştığı kurumda acımasızca katlet. Şaka gibi… İnsanın bu vahşet haberini okudukça resmen kanı donuyor.

”Katledilen İbrahim Oktugan Hocamızın Hayallerinide Çaldılar”

Ülkemizi yöneten mevcut iktidarın ülkeyi düzensiz göçle getirdiği son durum budur.  Bizim halk tabiri ile bir söz vardır ‘’Koynumda Yılan Beslemişim’’ aynen durumda bu şekilde dostlar, biz koynumuzda resmen yılan beslemişiz maalesef bu bir gerçek. Geçtiğimiz günlerde Türk vatandaşlığı almış Irak uyruklu 17 yaşındaki bir gencin, İstanbul’da Özel Eyüp Sultan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan’ı kendisini okuldan uzaklaştırıldığı iddiası ile nereden ve nasıl aldığı belli olmayan silahla odasında vahşice vurarak katletti. İbrahim öğretmen yurdumun eğitim emekçisi, emekli olduktan sonra özel bir okulda müdür olarak çalışmaya başlayan zavallı bir yurdum insanı. Hani şu emekli maaşı yetmediği için çalışmak zorunda olan binlerce insanlarımızdan biri…İbrahim Hoca…kim bilir ne hayalleri vardı. Belki bir yazlık almıştı onun taksitlerini ödüyordu ya da kızı üniversitede okuyordu, emekli maaşı ile okutamadığından çalışıyordu. Belki de biraz daha çalışıp deniz kenarında yaşlılığını geçirmek istiyordu. Öyle ya 74 yaşında niye çalışır bir insan!  Bu yaşta diğer ülkelerin insanları Dünya turuna çıkıyor. Bizim memlekette ise emekli oluyor ama çalışmak zorunda kalıyor neden çünkü kazanılan para yetmiyor, yetemiyor.

”Ülkemizde Şuanda Psikolojik ve Sosyolojik Bir Deformasyon Var”

Bu cinayetin içinde kim ne derse desin ekonomi var! Siyaset var, psikolojik ve sosyolojik bir deformasyon var. Ülkede her şey çok pahalı insanlar geçinemiyor, alınan maaşlar yetmiyor.  Ülkeyi yönetenler derseniz, herkes kendini kurtarma derdinde. Ülkede rant, rüşvet, senin oğlun benim damadım kayırmaları, adaletsiz atamalar gibi birçok olumsuz olaylar almış başını giderken, Psikolojimiz yerle bir olmuş durumdayız. Toplumca iyi değiliz. Mutsuzluk, işsizlik, sevgisizlik istemediğimiz bir şekilde dayatılan bir yönetilmenin getirdiği gergin bir ortam var. Sosyolojik açıdan da kültürümüzü özümüzü yaşayamaz garip bir haldeyiz ülkece. Irak, Suriye, Afgan uyruklu kişileri hemen her gün hepimiz sokaklarımızda, dükkanlarda, çarşıda, pazarda görüyoruz. Öyle bir hale geldik ki, Türkiye’de miyiz Arabistan’da mı ya da başka bir yerde mi belli değil. Maalesef böyle garip bir durumdayız. Buda yetmezmiş gibi her gün bir cinayet, her gün bir kaos ortamı var. Bana göre işlenen bu cinayetin tek faili sadece bu cani değil.

”Bugün Yaşanılan Bu Durum Çözülmez ve Kontrolsüz Göç Devam Ederse, Bu Ülkedeki Cinayetler Bitmez”

Bu canilerin ülkeye giriş iznini veren, bu canilerin toplum içerisinde elini kolunu sallayarak rahat bir şekilde dolaşmasını sağlayan, ruhsatsız dükkân işletenlere göz yuman, Arapça yazılı tabelalar asılırken bunları görmezden gelen ve bunların kaçak bir şekilde güzelim ülkemize giriş yapmasına göz yumanlardır. Bir düşünün sen kucak aç, al ülkene,’’ Türkiye’desin ve Türkçe konuşmayı öğrenmelisin ‘’de, sonra o kinlenip gelip seni öldürsün. Öyle ya Türkçe konuş demek bile bu kafadaki insanları rahatsız eder. Bu cinayetin sebebi sadece bu bile olabilir. Tam da bizim ülkeye has bir durum. Bizim gençlerimiz, yurtdışına gitmeden önce dil sorununu halledip öyle gitmeye çalışıyor ya da orada dil eğitimi alıyorlar.  Hiçbir ülke konuştuğu dilden ödün vermez. Sen de Türkiye’de isen Türkçe konuşmayı bilmelisin. Bilmiyorsan ve o ülkenin kurallarına uymuyorsan bu ülkeden çıkıp gitmelisin. Göçmen, mülteci, kaçak adı her neyse, bugün yaşanılan bu durum çözülmez ve kontrolsüz göç devam ederse, bu ülkedeki cinayetler bitmez, bugün cinayet işler, yarın başka bir olaya karışır. Toplumca bu duruma sesimizi çıkarmalı ve bu ülkeden bu göçmenleri göndermeliyiz. MEB’in öğretmenler için koruyucu yeni yasalar çıkarması gerekiyor. Ülkenin yöneticileri bir an önce bu sorunu çözmelidir ama ne yazık ki mevcut iktidarla ve aklı eğitimden başka her türlü gereksizliğe çalışan bu Milli Eğitim Bakanı ile bu çözüm çok zor…

Yeşim Sagut…