CAN ATAKLI’NIN 2022’DEKİ ÇARPICI YORUMU
Can Ataklı, 2022 Mayıs’ında Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi sonrası başlayan tartışmalar üzerine sert bir değerlendirme yapmıştı. İmamoğlu’nun İstanbul’daki performansını eleştiren Ataklı, onun siyasi geleceğine dair iddialı bir tahminde bulunmuştu. Gözaltı operasyonunun ardından bu sözler, adeta bir kehanet gibi yeniden gündeme taşındı. Ataklı’nın o dönemde söyledikleri şöyleydi:
“İmamoğlu bombası patladı ve ona diyorum ki: Arkadaş, senin Cumhurbaşkanlığı hayalin bitti. Eğer koruyabilirsen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı koru. Ama bana sorarsanız bu da çok zor. CHP Genel Merkezi’nin İmamoğlu’nu tekrar İstanbul’da aday göstermesi artık çok zor bir ihtimal. Eğer gösterirse büyük tepki alır. Belki de bu olay, İstanbul’a yapılan hizmetler konusunda daha fazla tartışma başlatacaktır. Ben bunu daha önce de dile getirdiğimde yoğun bir saldırıya uğradım. Ama gerçek şu ki İstanbul’da trafik mi rahatladı, yeni yollar mı açıldı, büyük projeler mi tamamlandı? İstanbul’a baktığımızda çok daha kötü bir tablo görüyoruz. Şehir eskisi gibi değil, giderek daha yaşanmaz hale geliyor.”
GÜNCEL GELİŞMELERLE YENİDEN GÜNDEMDE
Ataklı’nın 2022’deki bu yorumu, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte sosyal medyada ve haber platformlarında sıkça paylaşılmaya başladı. Operasyonun zamanlaması ve suçlamaların ciddiyeti, Ataklı’nın “balon patladı” ifadesini hatırlatan pek çok kişiyi, İmamoğlu’nun siyasi kariyerinin gerçekten bir dönüm noktasında olduğuna inandırdı. CHP’ye yakın çevrelerden gelen tepkiler ise bu operasyonun siyasi bir hamle olduğu yönünde yoğunlaşırken, Ataklı’nın geçmişteki eleştirileri, muhalefet içindeki farklı sesleri de yeniden gün yüzüne çıkardı.
SİYASİ VE TOPLUMSAL YANKILAR
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, döviz kurlarındaki sert yükselişten üniversite kampüslerindeki protestolara kadar geniş bir etki yarattı. Ataklı’nın yorumları ise bu kaotik ortamda, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı hayallerinin yanı sıra İBB Başkanlığı’nı sürdürme şansının da sorgulanmasına yol açtı. Türkiye’nin siyasi geleceği açısından kritik bir eşikte bulunan bu gelişmeler, hem muhalefetin hem de iktidarın önümüzdeki dönem stratejilerini şekillendirecek gibi görünüyor.
