CHP iktidara yürüyor, hem de yara yara. Önüne gelen her engeli aşarak yürüyor. Önüne taş konuluyor, adeta taşı alıp kenara koyup yürüyor; bu durum, iktidar oluncaya kadar da devam edecek. CHP’li belediyelere kayyum atanıyor. O yetmiyor, belediyelere cezalar, vergiler... İşlerini yapmasınlar diye mağdur olabilecekleri her şey yapılıyor. Fakat tüm bunlara rağmen akıllıca bir savaş veriyor CHP’li belediyeler, hem de üsluplarını hiç bozmadan. Ne kadar sinir bozucu, iktidar için değil mi? Aynen iş dünyasında mobbingci patrona rağmen dimdik durup işi yapan çalışan gibi.
AL SANA TURP!
90’lı yıllarda Yılmaz Erdoğan’ın Bir Demet Tiyatro oyununu herkes hatırlar. 1995 yılından 2002’ye kadar süren, müdavimlik yaratan Star TV’nin muhteşem tiyatro oyunu. Oduncu Numan’ın karısı Feriştah yenge ve meşhur fantezileri… Orada bir bölümde karısının derdinden anlamayan Numan’la Feriştah’ın bir manav sahnesi vardı. Çok sinirlenip, onu anlamadığını düşündüğü anda manavdaki turpları, "Al sana turp, al sana turp!" diye fırlatmıştı kocası Numan’a, Feriştah yenge... Bugün Ekrem İmamoğlu’nun Beşiktaş Belediyesi önündeki meydan okuması, Feriştah yengeyi hatırlattı bana; öyle bir bam teline basıldı ki, adeta heybedeki turpları fırlatmaya başladı İmamoğlu… Haklı mücadele veren herkesin partisine bakmadan, adam kayırmadan, adalet önünde bir gün hesap vermesi dileğimle…
Fantezi dünyasının sevilen yazarı, ‘edeleli’ kolların bir numaralı dostu, odun ardiyesinde çürüyüp giden bir vahşi orkide Feriştah’ın o meşhur repliklerini bir kez daha hatırlayıp gülelim mi?
“Gözümde bir kova talaştan farkın yok. Zalım babam hayatımı süpürürken toz kalkmasın diye sen üzerime serpti Numan.”