Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RETÜ) Su Ürünleri Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Bülent Verep, ılıca suyunun uzun vadede sağlıklı olmadığını söyledi. Yaptığı açıklamada “Ilıca suyunun 1 bardak veya 1 litre gibi içilmesi sağlık problemi oluşturmaz ancak uzun vadeli kullanımında insan sağlığı için uygun olmadığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, Küçükçayır köyünde bulunan ve bazı kesimlerin faydalı olduğuna inanıp, kullandığı ılıca suyundan analiz için 7 Haziran’da numune aldı. Trabzon Halk Sağlığı laboratuvarlarına gönderilen numunelerin incelenmesi sonucu suyun Arsenik değerinin, litresinde 10 mikrogram olması gerekirken, 27 kat fazlası 273,43 mikrogram olduğu ölçüldü. Analizlerde, litrede 250 miligram olması gereken sülfat değeri de 496,37 miligram; 200 miligram olması gereken sodyum oranı 373,12 miligram ve 50 mikrogram olması gereken mangan oranı da 624,17 mikrogram çıktı.
Öldürücü Seviye 1450 Miligram
Su kalitesi ve kirliliği konusunda çalışmalar yürüten, Rize’nin ılıca ve yüzey sularıyla ilgili incelemeler yapan RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Bülent Verep, kentteki ılıca suyuna ilişkin uyarılarda bulundu. Arseniğin kısa vadede anlık olarak etkili olabilmesi için çok yüksek miktarda alınması gerektiğini belirten Verep, şunları kaydetti:
“Arsenik bir toksik metaldir. Toksik metallerin anlık ve kronik olarak etkileri olabilir. Arseniğin kısa vadede anlık olarak etkili olabilmesi için çok yüksek miktarda alınması gerekiyor. Yetişkin bir insan için 1450 miligram düzeyinde arsenik alındığı zaman öldürücü bir seviye olduğu söylenebilir. Ancak yapılan analizlerde şu görülüyor; ölçülen değer, litre olarak alınırsa yaklaşık olarak bir insanın ılıca suyunu içerek ölebilmesi için aynı anda 4-5 bin litre su içmesi lazım. Böyle bir durum söz konusu olmadığı için ılıca suyundan turistik amaçla gelip ziyaret eden vatandaşlarımızın bir bardak veya bir litre gibi miktarlarda içmesi önemli bir sağlık problemi oluşturmaz. Ancak uzun vadeli olarak kullanımı durumunda insan sağlığı için uygun olmadığını söyleyebiliriz. Uzun vadeli ve devamlı kullanımlarda arseniğin insan sağlığı açısından özellikle cilt kanseri, daha sonra ise ciğer, böbrek gibi organlarda kanserojen etki yapabiliyor.”
“Tavsiye Etmiyoruz”
Prof. Dr. Verep, ılıca suyunun halk sağlığını uzun vadede tehdit edeceğini belirterek, “Özellikle maden suyu kaynakları doğal olarak çıktıkları pozisyonda, insanoğlunun kullanımına çok uygun değildir. Bu tür durumlarda bu kaynaklara üretim tesisleri kurulup, su kaynaklarının insani kullanım düzeylerine tüm parametreler açısından getirilmesi sağlanabilir yani işlenmesi sayesinde insani kullanım düzeyine ulaştırılabilir. Bu açıdan Andon ılıcasının düşük debili olması bu konuda şimdiye kadar bir ticari girişime uygun bulunmamıştır. Dolayısıyla Andon ılıca sularının bu açıdan uzun vadede kullanılmasını halk sağlığı açısından tavsiye etmiyoruz ancak düşük miktarlarda kullanılması konusunda bir sakınca olmadığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Rize Halkı Suyun Zehirli Olduğuna İnanmıyor
Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından suyun yanına tüketilmesinin sağlığa uygun olmadığı yönünde uyarı levhası asıldı.
Yıllardır şifalı diye içilen hayrata Rize İl Sağlık Müdürlüğü tarafından asılan “Bu suyun içilmesi sağlık açısından uygun değildir” yazısı bir süre sonra kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından yerinden söküldü.
Bölge halkı Andon suyu olarak bilinen suyun zehirli olmadığını, yıllarca buradan içilen suyun hiçbir insana zarar vermediğini inatla savunurken, suyun aktığı bölgede toplanan vatandaşlar tepkilerini suyu içmeye devam ederek gösterdi.
“Bu Suda Arsenik Olduğuna İnanmıyoruz”
İnsanların 150 yıldır ‘zehirli’ denilen sudan içtiğini, daha önce böyle bir şeyin ortaya çıkmadığını ifade eden bölgedeki işletme sahiplerinden Şemsettin Manavracı, “Bu suyun böbrek taşlarına, kuma, egzamaya iyi geldiği raporda yazılı. Kadın hastalıklarına iyi geldiği de yazılı. Biz 40 yıldır işletmeciyiz. Bugüne kadar hiç böyle bir şey söz konusu olmadı. Bu suda arsenik falan olduğuna inanmıyoruz. Eğer varsa 150-200 yıldır neden insanlara söylemediler. 150 yıldır bu su burada akıyor, burada ölen olmadı. Bugüne kadar ne öleni gördük ne zarar göreni duyduk. Burada bir oyun dönüyor ama anlamış değiliz. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Biz bu tahlilin gerçek olduğuna inanmıyoruz ve başka bir ilde tahlil yapılmasını istiyoruz” dedi.