Dünya

4 Dakikada Beynin En Net Görüntüsü Çekildi

Fransa Atom Enerjisi ve Alternatif Enerjiler Kurumu insan beyninin şimdiye kadarki en net görüntüsünü paylaştı.

Fransa Atom Enerjisi ve Alternatif Enerjiler Kurumu (CEA), Iseult adlı dünyanın en güçlü manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazıyla insan beyninin şimdiye kadarki en net görüntüsünü yakalamayı başardı.

20 yıllık çalışmanın sonucu

CEA tarafından yapılan yazılı açıklamada, 20 yıldan uzun süren bir çalışmanın ardından Iseult adlı MRI cihazının geliştirildiği ve bu cihazla insan beyninin en net görüntüsünün elde edildiği belirtildi.

20 gönüllü üzerinde test edildi

Açıklamada ayrıca, MRI cihazının son birkaç ay içerisinde yaklaşık 20 sağlıklı gönüllü üzerinde test edildiği ve neredeyse 4 dakikada en net beyin görüntüsünün elde edildiği kaydedildi.

Görüntülerde neler var?

Paylaşılan görüntülerde, beynin farklı bölgeleri ve yapıları muhteşem bir ayrıntıyla görülüyor. Beynin kıvrımları, girinti ve çıkıntıları, sinir lifleri ve damarlar net bir şekilde ayırt edilebiliyor.

Bilim insanları, bu görüntülerin beyin araştırmaları için bir dönüm noktası olduğunu ve yeni ufuklar açacağını belirtiyorlar. Görüntüler, nörobilim, psikoloji, nöroloji ve psikiyatri gibi alanlarda yeni araştırmalara yol açacak ve beynin işleyişi hakkında yeni bilgiler edinmemizi sağlayacak. Açıklamada, 11,7 Tesla manyetik güce sahip Iseult MRI makinesiyle kısa sürede çekilen görüntülerin, hastanelerde yaygın kullanılan cihazlarla elde edilmesinin saatler sürebileceği kaydedildi.

Iseult Projesi Başkanı ve CEA Araştırma Direktörü Nicolas Boulant, yaptığı açıklamada, verilerin daha yüksek kalitede elde edilebilmesi için araştırmanın birkaç yıl daha devam edeceğini belirterek, hedeflerinin 2026-2030’a kadar nörodejeneratif hastalıkların yanı sıra şizofreni ve bipolar bozukluğu gibi psikiyatri alanındaki birçok hastalığı araştırmak olduğunu ifade etti.

Görüntülerin etkisi

Bu görüntülerin sadece bilim dünyası için değil, tüm insanlık için önemli bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Beynin işleyişini daha iyi anlamak, birçok hastalığa karşı yeni tedavi yöntemleri geliştirmemize yardımcı olacak. Özellikle Alzheimer, Parkinson, ALS gibi nörodejeneratif hastalıklar ve depresyon, anksiyete gibi ruhsal hastalıklar için yeni umutlar doğabilir.