İlk 11’de yeni isim de yoktu. Geçtiğimiz sene yakalanılan başarıdan olsa gerek... Oğuz’un yerine Loide Augusto monte edildi. İyi de edildi. Hem topu terse çekip solunu da iyi kullanması –ki çok düzgün şutlar attı- hem de çizgiye inip ‘assist zone’da rakibe zorluk çıkarmasıyla maçın en iyi isimlerinden biri oldu. Kaç defa çizgiye indiğini bir süre sonra sayamadım. Matematik profesörü de sayamazdı… Golde de Efecan’la iyi anlaşarak yine çizgiye inip asistini yaptı. Geçtiğimiz sezona da iyi başlamıştı ama bek yerine ileride oynayınca ‘X2’ faydalı olduğunu tekrar göstererek adeta ‘Oğuz yoksa ben varım’ dedi.
Loide ve Yusuf gibi kanatların varsa tabii olarak onları kullanmak, kaçırmak istersin. Fatih Hoca’nın kurduğu oyunun ana şablonu da buydu. Stoperler geriden bazen dikine paralel bazen de diagonal toplarla Loide ve Yusuf’u sık sık kaçırmaya çalıştılar. Hoca ayrıca geriden oyun kurmayı ve oradan çıkıp atak şekillendirmeyi de seviyor. İstanbulspor’da iken nadiren de olsa deniyordu. Daha iyi bir takımda oyunun bir parçası haline getirdi. Öyle ki dünkü ikinci plan da rakibi üzerine çekip topu baskıdan kaçan 8’e kazandırarak yerleşik yerine ‘-1’ e hücum etmekti. Bunda da ilk yarı kısmen başarılı olduk. Kadro yapısına göre fena bir oyun oynamadık. Fakat rakip 62’de iki oyuncu değişikliği yapıp gol buluyor ve siz de 66’da iki oyuncu değişikliğine gidiyorsanız her ne kadar maçtan önce planlamış olursanız olun bunlar konuşulur. Kaleyi bulan 7 şut, rakibin 3 katı kadar ceza sahasına girme, pas oyunu oynama ve yüksek isabet yüzdesi, 1 puanla birlikte cebimize koymamız gerekenlerdi.
İstatistikleri severim. 9’uncu sezonumuzu oynadığımız lige ilk kez beraberlikle başlamış olduk. (5G,3M) Haftaya daha dişli, daha hazır ve tecrübe anlamında da üst düzey bir takıma konuk olacağız. Bizden üç gün önce Konferans Ligi elemesi oynayacak Başakşehir… Bu maçta rakibi bekler ve enerjimizi son bölüme saklarsak oradan istediğimizi alır geliriz.
Hatırım kalmasın. Adana Demirspor yeni teknik direktörü Michael Valkanis’in ligin ilk haftasında hem de Fenerbahçe deplasmanında Eylül 2008 doğumlu (15 yaşında) kaleci Deniz Eren Dönmezer’e forma vermesi alkışlanacak bir hareketti. Bunları görmek güzel.