SAĞLIK ÇALIŞANLARI ŞİDDETLE MÜCADELE EDİYOR

Genel Sağlık-İş Sendikası ve Hekim Birliği Sendikası Alanya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, sağlık çalışanlarının yalnızca sağlık hizmeti sunmanın zorluklarıyla değil, aynı zamanda her geçen gün artan baskılar ve şiddetle de mücadele ettiğini belirtilen açıklamanın devamında şunlar dile getirildi;

ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN ALANYALI ÜRETİCİLERE FİDAN DESTEĞİ ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN ALANYALI ÜRETİCİLERE FİDAN DESTEĞİ

Sağlık çalışanları olarak, yıllardır içinde bulunduğumuz sağlık sistemindeki büyük ve kronikleşmiş sorunları bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunmak amacıyla açıklama yapma gereği duyuyoruz. Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan hekimler, sağlık sistemindeki olumsuzluklara karşı seslerini duyurmak amacıyla bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştir. Bu eylem, yalnızca sağlık çalışanlarının değil, hastaların da daha iyi hizmet alabilmesi adına yapılan haklı bir tepkidir.

Son yıllarda sağlıkta şiddet, sağlık çalışanlarının karşılaştığı en büyük tehditlerden biri haline gelmiştir. Her geçen gün artan şiddet olayları, hem psikolojik hem de fiziksel açıdan sağlık çalışanlarına büyük zararlar vermektedir. Kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya ve göğüs cerrahı Ersin Aslan'ın, hasta yakınları tarafından katledilmesi, sağlık çalışanlarının karşılaştığı şiddetin boyutlarını gözler önüne sermektedir. Her gün ortalama 80 sağlık çalışanı, farklı şekillerde şiddete maruz kalmaktadır. Bu, sağlıkta şiddetin teröre dönüşmesi anlamına gelmektedir. Sağlık çalışanları, artık sadece hizmet sunmanın zorluklarıyla değil, aynı zamanda her geçen gün artan baskılarla da mücadele etmektedir. Sağlıkta şiddet, sağlık hizmetinin sağlanmasında karşılaşılan en büyük engellerden biridir.

HEKİMLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI DAYANILMAZ

Sağlık çalışanları, aynı zamanda ağır çalışma koşulları ile de mücadele etmektedir. Hekimlerin maaşları yıllardır geriye gitmekte, çalışma şartları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. Bunun yanında, sağlık hizmetinin kalitesi giderek düşmekte ve daha fazla yük sağlık çalışanlarının sırtına yüklenmektedir. Yeni yönetmeliklerle getirilen MHRS uygulamasındaki hasta başına 3-5 dakika arasında hizmet verme dayatması, hem hekimler hem de hastalar için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu uygulama, sağlık çalışanlarını tükenmişlik sendromuna sürüklerken, hastaların doğru şekilde tedavi edilmesini de engellemektedir.
 

Ayrıca, aşırı nöbet yükü de önemli bir sorundur. 24 saatlik nöbetlerin ardından hekimler, ameliyat yapmaya zorlanmakta, bu durum hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların güvenliğini tehdit etmektedir. Ancak, bu yoğun iş yüküne karşılık hekimlere yapılan nöbet ödemeleri yetersizdir. Hekimler, ameliyathaneyi temizleyen bir sağlık çalışanından daha az nöbet ücreti almakta ve bu durum sağlık çalışanlarının motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

YETERSİZ MAAŞ ARTIŞLARI VE ENFLASYON SORUNU

Ülkemizde yaşanan enflasyon ve yetersiz maaş artışları da ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Ocak ayında yapılan maaş artışları, enflasyon karşısında hiçbir anlam ifade etmemektedir. Sağlık çalışanları, geçim derdi altında kalmakta, bunun sonucunda ise kaliteli sağlık hizmeti üretmekte zorlanmaktadır. Yetersiz maaşlar, sağlık çalışanlarının motivasyonunu zayıflatmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürmektedir. Ayrıca, hekimlere açılan yüksek dava tazminatları, sağlık çalışanlarının çalışma motivasyonunu bozan bir diğer önemli sorundur. Bu dava tazminatları, hekimleri defansif tıp uygulamalarına yönlendirmekte ve bu durum sağlık hizmetinin kalitesini daha da düşürmektedir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ

Sağlık çalışanları olarak, sağlık sistemindeki bu ciddi sorunların çözülmesi için acil düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtiyoruz. Öncelikle, sağlık çalışanlarının özlük hakları iyileştirilmeli, maaşlar artırılmalı ve çalışma koşulları insan sağlığına uygun hale getirilmelidir. Sağlıkta şiddetle etkin mücadele için yasal düzenlemeler yapılmalı, sağlık çalışanları şiddetten korunmalıdır. Hasta bakım süreleri dünya standartlarına uygun hale getirilmeli, sağlık çalışanları daha rahat bir ortamda görevlerini yerine getirebilmeli, böylece sağlık hizmetinin kalitesi artırılmalıdır. Ayrıca, nöbet ücretleri artırılmalı, çalışma saatleri yeniden düzenlenmeli ve sağlık çalışanlarının sağlığına zarar vermeyecek bir düzeye getirilmelidir.

Bu sorunların çözülmemesi, sağlık sisteminin daha da kriz noktasına gelmesine yol açacaktır. Sağlık çalışanları, hak ettikleri değerle ve uygun çalışma şartlarında hizmet verebildiği takdirde, daha kaliteli sağlık hizmeti sunulabilir. Sağlık çalışanlarının hakkını savunmak ve yaşadıkları zorlukları dile getirmek, sadece onların değil, toplumun sağlık hakkının korunması anlamına gelmektedir. Tüm sağlık çalışanlarının, haklarını savunma ve sağlık sistemini düzeltme mücadelesine devam edeceğini kamuoyuna duyururuz.