Gülşen Çoğulu, eşinin 23 yıl önce vefat etmesinin ardından yalnız yaşamaya başlamıştı. Çocuğu olmayan Çoğulu'nun, eşinin ilk evliliğinden olan üvey oğlu R.Ç. ile de pandemi döneminde irtibatı kesilmişti. Üvey oğlu, 3 yıl boyunca kendisinden haber alamadığı üvey annesi için polise başvurdu. Polis ekipleri, R.Ç. ve bir çilingir eşliğinde Çoğulu'nun Barbaros Mahallesi'ndeki evine gitti. Kapıyı açtıklarında ise yatak odasında, kısmen çürümüş kıyafetler içinde Gülşen Çoğulu'nun kemikleriyle karşılaştı.
Kemikler İncelemeye Alındı:
Olay yerinde yapılan incelemelerde, Çoğulu'nun uzun süre önce öldüğü ve cesedinin tamamen çürüdüğü tespit edildi. Kemik parçaları, detaylı inceleme için önce İzmir Adli Tıp Kurumu'na, ardından da İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İlk bulgulara göre, Çoğulu'nun yaklaşık 10 yıl önce öldüğü ve kemiklerinin bir kısmının toz haline geldiği belirlendi. Bu nedenle kemiklerin bir kısmı kavanozla muhafaza edilerek incelemeye alındı.
Komşuların İfadeleri:
Olayın yaşandığı 5 katlı apartmanın sakinleri, yaşlı kadının ölümünün fark edilmemesine şaşkınlıkla yaklaştı. Binaya 2 yıl önce taşındığını belirten Kıral İlter, "Yaşlı kadını tanımıyordum. Taşındığımızda evinin 2-3 yıldır boş olduğu söylendi. Geçen sene ağır bir koku vardı, ancak bunun su saatlerinin olduğu yerde ölen bir hayvandan kaynaklandığını düşündük. Ceset kokusu nasıl olur bilemedik." dedi. Bir diğer komşu Pervin Acar ise Çoğulu'nu yıllar önce birkaç kez gördüğünü ve iyi bir insan olduğunu ifade etti.
Çöp Ev ve Akli Denge Sorunu:
Çoğulu'nun evinin adeta bir "çöp ev" haline geldiği ve yaşlılığa bağlı olarak akli dengesinin yerinde olmadığı öğrenildi. Üvey oğlu tarafından bir süre huzurevine yerleştirilen Çoğulu'nun, daha sonra kendi isteğiyle eve döndüğü belirtildi. Komşular, yaşlı kadının huzurevinde kaldığını düşündüklerini ve evdeki kötü kokuları da çöplere bağladıklarını söyledi. Gülşen Çoğulu'nun hiçbir yakınına ulaşılamaması üzerine, kimlik tespiti için annesinin mezarının açılacağı bildirildi. Maddi durumu iyi olan Çoğulu'nun Özdere'de bir yazlığının da bulunduğu öğrenildi.
